05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

İsmail Siraceddin Şirvani ;

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Meşhûr velîlerden. Şirvân vilâyetinin Şemâhî kasabasına bağlı Kerdemir köyünde 1782 senesinde doğdu. 1847 'de kolera salgınından vefât etti. Tahsil çağına ulaşınca, Şemâhî kasabasında bulunan âlimlerden Baba Efendinin talebelerinden olan Muhammed Nûrî Efendiden, ilk tahsiline başlayıp, Molla Câmî'nin Kâfiye Şerhi'ne kadar okudu.
 
1800 senesinde Erzincan'a gidip, oradaki âlimlerden Evliyâzâde Abdurrahmân Efendiden ders gördü ve derslerinde tahsilini tamamlayıp, icâzet aldı. Bundan sonra Tokad'a vardı. Bir sene kaldıktan sonra Bağdât'a gitti. Bağdât'ta Süleymâniye'de Mervezî Yahyâ Efendi ve İbn-i Âdem adındaki âlimlerden hadîs ve riyâziye ilmini öğrendi. Anadolu'ya, Burdur'a giderek bir müddet de orada fıkıh ilmi öğrendi. Bu tahsil hayâtından sonra Şirvan'a dönüp köyüne yerleşti. Yedi sene ilim öğretmekle meşgul oldu. Daha sonra hacca gitti.
 
1813 senesinde İstanbul'a dönüp yerleşti. İlim öğrenmek için yaptığı bütün bu çalışmalar ve seyâhatlerden sonra, kendisini tasavvufta yetiştirecek bir mürşîd-i kâmil, yetişmiş ve yetiştirebilen büyük bir evliyâ arıyor, ona talebe olmak istiyordu. Bu sebeple zamânın en meşhûr velîlerinden feyz menbaı Abdullah-ı Dehlevî hazretlerine talebe olmak, sohbetiyle şereflenmek için Hindistan'a gitmeye karar verdi. Yola çıkıp Basra'ya kadar gitti. Yolculuğu sırasında Abdullah-ı Dehlevî hazretleri, mânevî bir işâretle ona en meşhur talebesi Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerine gitmesini bildirdi. Bunun üzerine Hindistan yolculuğundan dönüp, Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin huzûruna giderek ona talebe oldu.
 
1817 senesinde icâzet ve emir verilmesi üzerine Şirvan'a döndü. Dokuz sene Şirvan'da kaldı. Rusların Şirvan'ı istilâsı üzerine, Ahıska'ya gitti. İki sene de orada kaldı. Ahıska da işgâl edilince, 1828 senesinde Amasya'ya gidip dört sene kaldıktan sonra Sivas'a gitti. Dokuz sene de Sivas'ta kaldı. Sonra tekrar Amasya'ya döndü. Ömrünün son zamanlarınıAmasya'da geçirip, orada 1847 senesinde çıkan kolera salgınından bir Ramazan ayında vefât etti.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *